9 Haziran 2014 Pazartesi

Çizik

yalnız kalmamalı kimse
tek başına
atarsın ya bir adım
işte vurur orada
beynine
beyninin anlayamadığı
teksindir artık
yoktur kimsen
elinden tutacak
tuttu mu bırakmayacak
yoktur ya kimsen
yalnızlık derler buna
ve seversin bunu
kendine yetebileceğini düşünen kimse
sensin bu
zannedersin sadece
neden olmasın diyerek atarsın
yavaş yavaş adımlarını
sonra ilk bunaltı gelir hani
hani o ilk of
ilk ne yapıyorum ben
seni almıştır içine işte
bırakmak istemez
daha bir sarılır sanki
sen ne kadar yeter demek istesen de
diyemezsin
demeyeceksin de
beklersin orada öylece
birini birilerini herkesi
yolun sonu bu derken
biri gelsin
seni kurtarsın istersin
alışmaya çalışırsın
ve
beklenmedik bir şekilde
kolay alışırsın kendine
alışmaya alışmış bedenin
yok olmaya giderken
küçük bedenin          
hapsolduğun bedenin
kurtulmak istersin
bilirsin aslında kurtuluşu
ama yapamazsın
çünkü sen hala
hala bekliyorsundur
hiç gelmeyecek olanı
hiç gelmeyecek onlar

1 Haziran 2014 Pazar

Sivil İtaatsizlik



Toplum makinasının düzgün çalışmasından sorumlu değilim. Bir mühendis çocuğu değilim. Şunu biliyorum ki, bir meşe ile kestane yan yana büyümeye başladığında, biri diğerine yol vermek zorunda değildir, her ikisi de kendi doğalarına uygun olmalı, ellerinden geldiğince büyümeli ve tohum sürmelidir, ta ki, tesadüf eseri, biri diğerini gölgede bırakıp mahvedene kadar. Eğer bir bitki doğaya uygun yaşayamıyorsa, ölür; tıpkı insanlarda olduğu gibi.